Evliyalar şehri Bursa..
6 kıtaya hükmeden Osmanlı’nın başkenti Bursa..
AK Parti’nin eski İl Başkanı Sedat Yalçın AK Parti adayına savaş açıp, Yeniden Refah Partisi’nden aday olunca..
Saadet Partisi, tüm Türkiye’de olduğu gibi, Bursa’da da..
Kendi seçmenini bir yandan CHP’ye yönlendirirken, sonuçta Bursa il genel meclisinde aldığı % 2.4 oy yerine, Bursa Büyükşehir’de oyu 1.31’e düşmüş ise, böylece % 1 oyu CHP’ye gittiği aşikar ise..
SP adayının aldığı % 1 oy da kendisi için bir işe yaramadı ise..
Ateistlerin yönetimindeki Birgün gazetesinin verdiği sözde kitap ekinin kapağındaki çırılçıplak kadın çizimlerinin vebalini YRP ve SP’ye yüklemeyeyim de, kime yükleyeyim?
Ne alakası var seçimle, Birgün gazetesindeki ahlaksız çizimin demeyin..
O sözde kitap ekinin içinde CHP’li yönetim kurulu üyelerinin bulunduğu İş Bankası’nın tam sayfa.. Koç’un sahibi olduğu bir tam sayfa..
Veeee.
Evliyalar şehri Bursa’nın büyükşehir belediyesinin yani Bursalıların mahalli idaresinin kasasından çıkan para ile, daha net söyleyelim, yıllardır AK parti tarafından yönetilen Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin CHP tarafından ele geçirilmesi ile verilen tam sayfa reklam var.
Bunlar finanse etmese, o çırılçıplak kadın çizimleri de o kapakta yer alamayacak. Alsa bile, ateist gazetenin bedava eki olarak insanların ahlakını bozmak üzere evliyalar şehrinin finansörlüğünde büyük çoğunluğu müslüman olan ülkenin insanlarının eline ulaştırılmayacak..
Şimdi bunun sorumlusu olarak Yeniden Refah Partisi’nin yöneticileri mi? Yoksa Sedat Yalçın mı?
Saadet Partisi’nin yöneticileri mi, yoksa İkram Akkaya mı?
Çıksınlar, o çizimlerin finanse edilmesinin hesabını, Bursalılara versinler. Türkiye’ye versinler..
Hatırlayın, Gaziantep’in Şehitkamil ilçesinde de, yine benzer sorumsuzluk sonucu, CHP’li aday, yıllar sonra belediye başkanı seçilmişti.. Ve ilk iş olarak, Haniye’nin afişini indirip, yerlerde sürüklemişlerdi.
Düşünebiliyor musunuz?
AK Parti’li adayın, saç tıraşı yanlış olmuş, ceketinin kolları biraz uzun, omzu tam oturmamış gibi kıldan tüyden gerekçelerle kendisine rakip çıkanlar..
Bile bile CHP’li adaylara seçim kazandırıyorlar..
Sonrasında da..
O CHP’li başkanlar, “Biz YRP ve SP’li adaylar sayesinde seçim kazandık. Onlar AK Partili adaylara iftira atmasaydılar, bizim oyumuz % 30’un üzerine asla çıkmazdı.. YRP ve SP muhafazakar seçmenin bir kısmından oy almasaydı, yine de bizim oyumuz başkan seçilmeye yetmezdi.. Bize başkanlığı sunan YRP ve SP seçmenini kızdırmayalım, çırılçıpak kadın çizimleri yapan, ateizmin propagandasını, marksizmin övgüsünü yapan Birgün gazetesi ile bu kadar yakın olmayalım.. Haniye’nin afişine dokunmayalım, dindar seçmeni kızdırmayalım” demeleri gerekirken..
Fütursuzca..
Saygısızca..
YRP ve SP’nin seçim sonucuna etkisini de görmezden gelerek ve bir anlamda da tıynetlerinin gereği olarak nankörlük de ederek..
YRP-SP seçmeninin tabanını da kızdıracak işlere imza atıyorlar..
Sıkıntılar bunlarla sınırlı değil..
İstanbul’un birçok ilçesinde, yine o küçük küçük bahaneler eşliğinde AK partili adaylara yapılan itirazlar, CHP’nin tetikçiliğini yapan SP ve YRP’li adayların saldırıları sonrasında..
CHP’li adaylar seçimi kazandılar..
Şimdi o adaylar ne yapıyorlar?
Hayatı boyunca Erbakan Hoca’ya hiç oy vermeyen Süleymancı grubun o üst yönetiminin, artık iyice zıvanadan çıkarak ya CHP ya da İP’i destekledikleri süreçte..
Tarikatlerin hepsine CHP’liler küfrederken..
Beykoz’a Süleymancılara ayrıcalıklar tanınıp, kermesler düzenlettiriliyor..
Yine o CHP’li başkanlar, kendi ilçelerindeki İlim Yayma Cemiyeti’ne, Ensar Vakfı’na ve diğer vakıflara tahsis edilen yerleri ise geri alıp, ÇYDD gibi, başörtülülere burs vermemekle övünen, “başörtülülerin okuma hakkı yok”açıklamaları ile bilinen derneklere tahsisleri yapıyorlar..
Bu vebale katlanacak mısınız, muhafazakar isimler?
O kadar basiretsiz, o kadar deneyimsizler ki.
AK Parti’ye kinleri, gözlerini öyle perdelemiş ki....
CHP’li başkanlara, “Bizim sayemizde seçim kazandınız. Ama hem bizi rezil ediyorsunuz. Hem de bir daha sizin kazanacağınız hiçbir projede asla yer almamaya bizi zorluyorsunuz. İlim Yayma Cemiyeti, bu ülkenin her görüşten insanının elinden tuttuğu bir hayır kurumu. Siz ona verilmiş bir tahsisi nasıl geri alır, yasakçılıkla ünlü derneklere o alanları nasıl verirsiniz” bile diyemiyorlar..
Erbakan Hoca’nın, 1974’te Ecevit ile yaptığı koalisyonun, kendileri için de bir örneklik teşkil ettiğini söyleyen Saadet Partililer, aradaki farkı göremiyorlar..
Erbakan hoca, CHP ile koalisyon yaptığında, daha önce kapatılmış İmam Hatiplerin orta kısmını, yılın ortasında, Milli Eğitim Bakanlığı CHP’de olduğu halde onlara açtırmıştı..
Bugün ise, AK Parti’nin açtığı İmam hatip okullarına, CHP’liler düşmanlık ediyor, kapattırmaya çalışıyor, Saadet Partililer ise onları seyrediyor..
SP’liler, CHP’lilere dönüp, “1974’de İHO’ları biz size açtırmıştık. Şimdi niye düşmanlık ediyorsunuz” diyemiyorlar.
Yazımın girişinde, çıplak kadın çizimlerinden bahsettim..
CHP’nin şimdi çıplak kadın çizimlerine verdiği desteğin benzeri, olarak, 1974’de yapılan bir çıplak kadın heykelinden de bahsedeyim.
Yıl 1974. Cumhuriyetin 50. kuruluş anısına!.. İstanbul, Beyoğlu, Karaköy meydanına, o tarihte İstanbul Belediye Başkanı olan CHP’li Ahmet İsvan, başka bir icraat bilmedikleri için, çırılçıplak bir kadın heykeli dikiyor..
İçişleri Bakanı, koalisyonun MSP kanadından Oğuzhan Asiltürk. Allah rahmet eylesin, sadece bu icraatı bile, hatalarına keffaret olsun.. O çıplak kadın heykelini yerinden söktürmüş, Gülhane Hayvanat Bahçesinde hurdalığa attırmıştı..
Şimdi ise.. SP’liler sayesinde seçim kazananlar, evliyalar şehrinin parası ile, çırılçıplak kadın çizimlerini finanse ediyorlar.
Allah hepimize akıl fikir versin. Basiret versin..