Mehmet Acet
Köşe Yazarı
Mehmet Acet
 

Özgür Özel’in erken seçim ‘kumarı’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hafta başında HALK TV’de katıldığı programda, enteresan bir fikir beyanında bulundu. Bir teklif bu daha doğrusu. Önce araya girmeden ne dediğini bir bütün olarak aktaralım. “2025 Kasım’da koyalım sandıkları. Erdoğan da aday olsun. Yeni bir süreci başlatalım. Erdoğan 2026’nın baharında sandığı koysun, aday olsun, biz de onu yenelim. Ben şunu istemem: 23 yıl kazandı kazandı aday olamadı gitti. Öyle bir şeyi Türk siyasi tarihine bırakmak istemem. Erdoğan’ı yenebileceğimizden hiçbir şüphem yok.” Şimdi. Bu sözler, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin normal takvimi olan Mayıs 2028’e giden süreçle alakalı önemli ve yeni bir siyasi tartışma konusunu getirip önümüze koyuyor.   Şöyle ki: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 28 Mayıs 2023’te kazandığı seçimle cumhurbaşkanlığı koltuğunda ikinci dönemini geçiriyor. (2017 anayasasında cumhurbaşkanı adaylığını öngören 101’inci madde yeniden yazıldığı için, anayasanın yeni hükmüne göre 2018/2023 arası Erdoğan’ın ilk dönemi olarak kabul ediliyor.) ÖZEL, MECLİS SEÇİM KARARI ALSIN ERDOĞAN ADAY OLSUN TEKLİFİ YAPIYOR Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü defa aday olabilmesi için bir sonraki seçim kararını Meclis’in alması ve bunu da 360 üzeri bir oyla alması gerekiyor. Mevcut şartlarda şu anda bunun aritmetik bir zemini bulunmuyor. Zira, Cumhur İttifakı’nın paydaşları olan AK Parti ve MHP’nin Meclis’teki sandalye sayısı 360’ın altında, 316. (266 AK Parti, 50 MHP) Bu durumda Meclis’in seçim kararı alabilmesi için en az 44 milletvekilinin oy kullanması gerekiyor. Yeni durum şu: Özgür Özel’in açıklaması, bu sorunun aşılması anlamında CHP grubunun desteğini vadediyor. ÖZEL, ERDOĞAN YİNE RAKİBİMİZ OLSUN DİYOR Bu durumda şu soruyu sormamız gerekiyor: Özel, belirttiği tarihte bir erken seçim yapılması halinde ve o şartla mı Erdoğan’ın üçüncü dönem adaylığına yeşil ışık yakıyor? Yoksa, her durumda Erdoğan’ın rakip olarak karşılarına çıkmasına dönük bir talep/iddiayı mı gündeme getiriyor. Açıklaması, her iki soruya da açık kapı bırakıyor. Yani bir erken seçim olmasa bile, CHP adayının rakip olarak Erdoğan’ı görmek istediğine dair bir ima da var yukarıdaki açıklamada: “Ben şunu istemem: 23 yıl kazandı kazandı aday olamadı gitti. Öyle bir şeyi Türk siyasi tarihine bırakmak istemem. Erdoğan’ı yenebileceğimizden hiçbir şüphem yok.” Bu teklifin 31 Mart sonuçları ile ortaya çıkan yeni siyasi zeminle alakası tartışılmaz. 31 Mart sonrası CHP liderinde ve çevresinde deyim yerindeyse tam bir “özgüven patlaması” yaşanıyor. Gerçi 14/28 Mayıs seçimleri öncesinde de CHP’de o seçimleri kazanacaklarına dair yine yüksek bir inanç söz konusu idi. O yüksek inançla, Kılıçdaroğlu’nun ilk turda ipi göğüslemesi için Muharrem İnce’yi adaylıktan çekilmeye zorladılar. O inanç, 2023’ü dünyanın en önemli seçimlerinden biri olarak gören yabancıları da (batıyı) yanılttı. Örneğin, Reuters Mart 2023’te CHP’ye giden anketlere kanıp, Kılıçdaroğlu’nun seçimleri %57’ye 43 kazanacağına dair haberler yayınladı. CHP’liler ve Genel Başkan Özgür Özel, 2023 seçimleri öncesindeki özgüven patlamasının bir benzerini şimdi de yaşıyorlar. Erdoğan’ı rakip olarak görmek istemelerinin sebebi bu. Özel gibi Ekrem İmamoğlu’nun da benzer bir istek içerisinde olduğunu duyuyoruz. CHP 31 MART OKUMASINI YANLIŞ YERDEN YAPIYOR 31 Mart sonuçlarının kendilerine bu yolu açtıklarını düşünüyorlar. Ancak orada şöyle bir sorun var: 31 Mart sonuçları CHP açısından, kendilerine peşinen bir iktidar yolu açmak yerine, kazandıkları yerlerde göze girecek işler yapmaları ve toplumun genel değerleriyle barışık bir çizgiye gelmeleri halinde iktidar alternatifi olabileceğine dair sinyaller veriyordu. Oysa aradan geçen 5 ay, her iki alanda da CHP’nin parlak bir sınav veremediğine, eski tas eski hamam yoluna devam ettiğine dair örneklerle dolu. 31 Mart’a ciddiyetle yaklaşıp sorumluluk çıkarmak yerine, ciddiyetsizlikle yaklaşıp bitmeyen bir zafer sarhoşluğu içinde hareket etmelerini kast ediyorum. Böyle bir hal fazlaca kendini belli etmiyor mu? Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir teklife nasıl yaklaşacağı da önemli bir soru. Erdoğan’ın bir erken seçim fikrine pozitif yaklaşacağına dair herhangi bir işaret orta yerde görünmüyor. Benim bu konuyu sorduğum CHP’nin gedikli isimlerinden biri bile, Erdoğan’ın 2027’den önce bir seçim yapmayacağını düşündüğünü ifade etti. Bu konuda Erdoğan’ın çevresinden Mehmet Uçum’un bir sonraki seçimin hangi tarihte yapılabileceğine dair tartışmanın 2027 sonunda gündeme gelebileceğine yönelik bir açıklaması var. Ama Özel ve İmamoğlu Erdoğan’ın aday olarak karşılarına çıkmasını istiyorlarsa, bunun 2027 sonu yahut 2028 başı gibi bir takvimden önce olmasına ihtiyaç da yok.  
Ekleme Tarihi: 07 Eylül 2024 - Cumartesi
Mehmet Acet

Özgür Özel’in erken seçim ‘kumarı’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hafta başında HALK TV’de katıldığı programda, enteresan bir fikir beyanında bulundu.

Bir teklif bu daha doğrusu.

Önce araya girmeden ne dediğini bir bütün olarak aktaralım.

“2025 Kasım’da koyalım sandıkları. Erdoğan da aday olsun. Yeni bir süreci başlatalım. Erdoğan 2026’nın baharında sandığı koysun, aday olsun, biz de onu yenelim. Ben şunu istemem: 23 yıl kazandı kazandı aday olamadı gitti. Öyle bir şeyi Türk siyasi tarihine bırakmak istemem. Erdoğan’ı yenebileceğimizden hiçbir şüphem yok.”

Şimdi.

Bu sözler, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin normal takvimi olan Mayıs 2028’e giden süreçle alakalı önemli ve yeni bir siyasi tartışma konusunu getirip önümüze koyuyor.  

Şöyle ki:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 28 Mayıs 2023’te kazandığı seçimle cumhurbaşkanlığı koltuğunda ikinci dönemini geçiriyor.

(2017 anayasasında cumhurbaşkanı adaylığını öngören 101’inci madde yeniden yazıldığı için, anayasanın yeni hükmüne göre 2018/2023 arası Erdoğan’ın ilk dönemi olarak kabul ediliyor.)

ÖZEL, MECLİS SEÇİM KARARI ALSIN ERDOĞAN ADAY OLSUN TEKLİFİ YAPIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü defa aday olabilmesi için bir sonraki seçim kararını Meclis’in alması ve bunu da 360 üzeri bir oyla alması gerekiyor.

Mevcut şartlarda şu anda bunun aritmetik bir zemini bulunmuyor.

Zira, Cumhur İttifakı’nın paydaşları olan AK Parti ve MHP’nin Meclis’teki sandalye sayısı 360’ın altında, 316. (266 AK Parti, 50 MHP)

Bu durumda Meclis’in seçim kararı alabilmesi için en az 44 milletvekilinin oy kullanması gerekiyor.

Yeni durum şu:

Özgür Özel’in açıklaması, bu sorunun aşılması anlamında CHP grubunun desteğini vadediyor.

ÖZEL, ERDOĞAN YİNE RAKİBİMİZ OLSUN DİYOR

Bu durumda şu soruyu sormamız gerekiyor:

Özel, belirttiği tarihte bir erken seçim yapılması halinde ve o şartla mı Erdoğan’ın üçüncü dönem adaylığına yeşil ışık yakıyor?

Yoksa, her durumda Erdoğan’ın rakip olarak karşılarına çıkmasına dönük bir talep/iddiayı mı gündeme getiriyor.

Açıklaması, her iki soruya da açık kapı bırakıyor.

Yani bir erken seçim olmasa bile, CHP adayının rakip olarak Erdoğan’ı görmek istediğine dair bir ima da var yukarıdaki açıklamada:

Ben şunu istemem: 23 yıl kazandı kazandı aday olamadı gitti. Öyle bir şeyi Türk siyasi tarihine bırakmak istemem. Erdoğan’ı yenebileceğimizden hiçbir şüphem yok.”

Bu teklifin 31 Mart sonuçları ile ortaya çıkan yeni siyasi zeminle alakası tartışılmaz.

31 Mart sonrası CHP liderinde ve çevresinde deyim yerindeyse tam bir “özgüven patlaması” yaşanıyor.

Gerçi 14/28 Mayıs seçimleri öncesinde de CHP’de o seçimleri kazanacaklarına dair yine yüksek bir inanç söz konusu idi.

O yüksek inançla, Kılıçdaroğlu’nun ilk turda ipi göğüslemesi için Muharrem İnce’yi adaylıktan çekilmeye zorladılar.

O inanç, 2023’ü dünyanın en önemli seçimlerinden biri olarak gören yabancıları da (batıyı) yanılttı.

Örneğin, Reuters Mart 2023’te CHP’ye giden anketlere kanıp, Kılıçdaroğlu’nun seçimleri %57’ye 43 kazanacağına dair haberler yayınladı.

CHP’liler ve Genel Başkan Özgür Özel, 2023 seçimleri öncesindeki özgüven patlamasının bir benzerini şimdi de yaşıyorlar.

Erdoğan’ı rakip olarak görmek istemelerinin sebebi bu.

Özel gibi Ekrem İmamoğlu’nun da benzer bir istek içerisinde olduğunu duyuyoruz.

CHP 31 MART OKUMASINI YANLIŞ YERDEN YAPIYOR

31 Mart sonuçlarının kendilerine bu yolu açtıklarını düşünüyorlar.

Ancak orada şöyle bir sorun var:

31 Mart sonuçları CHP açısından, kendilerine peşinen bir iktidar yolu açmak yerine, kazandıkları yerlerde göze girecek işler yapmaları ve toplumun genel değerleriyle barışık bir çizgiye gelmeleri halinde iktidar alternatifi olabileceğine dair sinyaller veriyordu.

Oysa aradan geçen 5 ay, her iki alanda da CHP’nin parlak bir sınav veremediğine, eski tas eski hamam yoluna devam ettiğine dair örneklerle dolu.

31 Mart’a ciddiyetle yaklaşıp sorumluluk çıkarmak yerine, ciddiyetsizlikle yaklaşıp bitmeyen bir zafer sarhoşluğu içinde hareket etmelerini kast ediyorum.

Böyle bir hal fazlaca kendini belli etmiyor mu?

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir teklife nasıl yaklaşacağı da önemli bir soru.

Erdoğan’ın bir erken seçim fikrine pozitif yaklaşacağına dair herhangi bir işaret orta yerde görünmüyor.

Benim bu konuyu sorduğum CHP’nin gedikli isimlerinden biri bile, Erdoğan’ın 2027’den önce bir seçim yapmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Bu konuda Erdoğan’ın çevresinden Mehmet Uçum’un bir sonraki seçimin hangi tarihte yapılabileceğine dair tartışmanın 2027 sonunda gündeme gelebileceğine yönelik bir açıklaması var.

Ama Özel ve İmamoğlu Erdoğan’ın aday olarak karşılarına çıkmasını istiyorlarsa, bunun 2027 sonu yahut 2028 başı gibi bir takvimden önce olmasına ihtiyaç da yok.

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenidevirhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.