Mehmet Acet
Köşe Yazarı
Mehmet Acet
 

Mahmut Abbas’tan dünyaya Ankara mesajı: Gazze’ye gitme kararı aldım

Dün Ankara’dan, TBMM’den dünyaya, gelecek nesillere çok değerli bir hatıra olarak bırakılacak güçlü bir mesaj verildi. 76 yıldır işgal çilesi çeken Filistinlilerin sesini duyurma anlamında, zalimin değil mazlumun yanında bu ülkenin durduğunu gösteren bir mesajdı bu. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Filistin özel oturumunu başlatırken kısa ama güzel bir konuşma yaptı. Vefat ettiği 1982 yılına kadar ‘bir başına’ Kudüs’te nöbet tutmaya devam eden Iğdırlı Hasan Onbaşı’yı hatırlatan, Filistin ve Gazze’nin Türkiye için ne anlama geldiğini özetleyen bir konuşmaydı bu: “Filistin ve Gazze, bizim için, Türk milleti için uzakta bir yer değildir. Bizimle ilgisiz olan bir mesele değildir. Filistin meselesi bizim için milli bir davadır. Filistin, Hazreti Ömer'in, Selahaddin Eyyubi'nin, Kanuni Sultan Süleyman'ın, Sultan Abdülhamid Han'ın mirasıdır, emanetidir. Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı'nda yenildikten sonra, geri çekilmek mecburiyetinde kalan ordularımız Filistin topraklarını terk ettikten sonra bile hayatının sonuna kadar Kudsü Şerif'i bekleyen Iğdırlı Hasan Onbaşının bize mirasıdır.”  ABD KONGRESİ’NE ANKARA’DAN VERİLEN BİR CEVAP Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Türkiye’ye gelip TBMM’ye hitap etmesi fikri, Gazze kasabı Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde ayakta alkışlanan skandal konuşması ile gündeme gelmişti. Sonuçta onlar zalime sahip çıktılar, bir zorbayı alkışladılar, bizim burada ise mazluma sahip çıkıldı, mazlumların sesi ayakta alkışlandı. MAHMUT ABBAS: BUGÜN SİZİN HUZURUNUZDA İLAN EDİYORUM… Mahmut Abbas’ın Meclis konuşması, sembol değeri dışında, içeriği bakımından da güçlüydü.  Türkiye’nin, milletimizin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin için gösterdiği titizliğin farkında olduklarını gösteren bir konuşmaydı bu.  Zaten sık sık teşekkür etmesi de bunun bir göstergesiydi. Abbas’ın konuşmasında kamuoyuna sürpriz olarak yansıyan açıklamaları ise, “Gazze’ye gitmeye karar verdim” diye başlayan cümleleri ile ortaya çıktı.  “Bugün sizin huzurunuzda önce Filistin halkına, sonra da tüm dünyaya ilan ediyorum” dedikten sonra, şöyle devam etti Abbas: “Filistinli liderlerle birlikte Gazze’ye gitmeye karar verdim. Vahşi saldırıların durdurulması için, halkımızın yanında olmak için, var gücümle çalışacağım. İsterse bunun bedeli hayatımız olsun. Bizim hayatımız sevgili Gazze’nin en küçük bebeğinin canından daha kıymetli değildir.” Abbas Gazze’ye gitme kararını belirten bu cümlelerinin devamında Arap dünyası, İslam dünyası ve BM Genel Sekreterine seslenerek şu çağrıyı yaptı: “Buradan Arap dünyası, İslam dünyası ve tüm dünya liderleri ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sesleniyorum:  Saldırıları durdurmak için bu insani görevde birlikte olalım. Güvenlik Konseyine sesleniyorum: Gazze’ye ulaşmamızın güvenliğini sağlayın. Allah’ın izniyle bunu başardıktan sonraki yönüm, Filistin devletinin ebedi başkenti Kudüs olacaktır.” Mahmut Abbas’ın bu sözleri, Gazze’de vahşetin sona ermesi ve sükunetin sağlanması anlamında yeni bir girişime işaret ediyor aynı zamanda. Bu nasıl olacak? Mahmut Abbas Gazze’ye ne zaman, nasıl gidecek, önümüzdeki günlerin sorularından bir tanesi bu olacak. DOHA’DAKİ ATEŞKES GÖRÜŞMELERİ: BU DEFA UMUT VAR MI? Abbas’ın Gazze’ye gitmesi nasıl mümkün olabilir sorusunu sorunca, akla hemen ateşkes ihtimali geliyor. Acaba bir ateşkes sağlanır da Abbas onun üzerine Gazze’ye gidebilir mi sorusu. Bu soru da, ateşkese ne kadar yakınız sorusunu beraberinde getiriyor tabi. Şimdiye kadar bu ateşkes süreçlerinden bir sonuç çıkmadığı, İsrail’in her seferinde ağır bombardımanlarla bu süreçleri sabote ettiği biliniyor. Dün, Doha'da ABD’nin öncülüğünde yeni toplantılar yapıldı.  Daha önce Biden planı olarak gündeme gelen, ABD Başkanının bizzat kendisinin açıkladığı üç aşamalı ateşkes planı, Hamas kabul etmesine rağmen İsrail tarafından birkaç kere sabote edildi. Düz bakınca ABD’yi de dinlemeyen bir İsrail var karşımızda.  Biraz daha kuşkulu yaklaşınca, ABD gerçekten ne kadar istiyor sorusunu da sorabiliriz. Ateşkes için ‘bir umut’ olarak gündeme gelen Doha toplantıları ile alakalı dün Beyaz Saray’dan bir açıklama yapıldı ve ilk gün bir sonuca ulaşılamadığı dile getirildi.  Açıklamayı yapan Beyas Saray Sözcüsü John Kirby, CİA Başkanı William Burns’ün da katıldığı toplantıların umut verici olduğunu ama ilk gün bir sonuç alınamadığını söyledi. İsrail yine oyunbozanlık yapar mı? Yoksa ABD Başkanının bizzat açıkladığı ateşkes planı bu defa hayata geçirilebilir mi?  Bütün bu olup bitenler karşısında iyimser olmak kolay değil maalesef.   
Ekleme Tarihi: 19 Ağustos 2024 - Pazartesi
Mehmet Acet

Mahmut Abbas’tan dünyaya Ankara mesajı: Gazze’ye gitme kararı aldım

Dün Ankara’dan, TBMM’den dünyaya, gelecek nesillere çok değerli bir hatıra olarak bırakılacak güçlü bir mesaj verildi.

76 yıldır işgal çilesi çeken Filistinlilerin sesini duyurma anlamında, zalimin değil mazlumun yanında bu ülkenin durduğunu gösteren bir mesajdı bu.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Filistin özel oturumunu başlatırken kısa ama güzel bir konuşma yaptı.

Vefat ettiği 1982 yılına kadar ‘bir başına’ Kudüs’te nöbet tutmaya devam eden Iğdırlı Hasan Onbaşı’yı hatırlatan, Filistin ve Gazze’nin Türkiye için ne anlama geldiğini özetleyen bir konuşmaydı bu:

“Filistin ve Gazze, bizim için, Türk milleti için uzakta bir yer değildir. Bizimle ilgisiz olan bir mesele değildir. Filistin meselesi bizim için milli bir davadır. Filistin, Hazreti Ömer'in, Selahaddin Eyyubi'nin, Kanuni Sultan Süleyman'ın, Sultan Abdülhamid Han'ın mirasıdır, emanetidir. Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı'nda yenildikten sonra, geri çekilmek mecburiyetinde kalan ordularımız Filistin topraklarını terk ettikten sonra bile hayatının sonuna kadar Kudsü Şerif'i bekleyen Iğdırlı Hasan Onbaşının bize mirasıdır.” 

ABD KONGRESİ’NE ANKARA’DAN VERİLEN BİR CEVAP

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Türkiye’ye gelip TBMM’ye hitap etmesi fikri, Gazze kasabı Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde ayakta alkışlanan skandal konuşması ile gündeme gelmişti.

Sonuçta onlar zalime sahip çıktılar, bir zorbayı alkışladılar, bizim burada ise mazluma sahip çıkıldı, mazlumların sesi ayakta alkışlandı.

MAHMUT ABBAS: BUGÜN SİZİN HUZURUNUZDA İLAN EDİYORUM…

Mahmut Abbas’ın Meclis konuşması, sembol değeri dışında, içeriği bakımından da güçlüydü. 

Türkiye’nin, milletimizin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin için gösterdiği titizliğin farkında olduklarını gösteren bir konuşmaydı bu. 

Zaten sık sık teşekkür etmesi de bunun bir göstergesiydi.

Abbas’ın konuşmasında kamuoyuna sürpriz olarak yansıyan açıklamaları ise, “Gazze’ye gitmeye karar verdim” diye başlayan cümleleri ile ortaya çıktı. 

“Bugün sizin huzurunuzda önce Filistin halkına, sonra da tüm dünyaya ilan ediyorum” dedikten sonra, şöyle devam etti Abbas:

“Filistinli liderlerle birlikte Gazze’ye gitmeye karar verdim. Vahşi saldırıların durdurulması için, halkımızın yanında olmak için, var gücümle çalışacağım. İsterse bunun bedeli hayatımız olsun. Bizim hayatımız sevgili Gazze’nin en küçük bebeğinin canından daha kıymetli değildir.”

Abbas Gazze’ye gitme kararını belirten bu cümlelerinin devamında Arap dünyası, İslam dünyası ve BM Genel Sekreterine seslenerek şu çağrıyı yaptı:

“Buradan Arap dünyası, İslam dünyası ve tüm dünya liderleri ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sesleniyorum: 

Saldırıları durdurmak için bu insani görevde birlikte olalım. Güvenlik Konseyine sesleniyorum: Gazze’ye ulaşmamızın güvenliğini sağlayın. Allah’ın izniyle bunu başardıktan sonraki yönüm, Filistin devletinin ebedi başkenti Kudüs olacaktır.”

Mahmut Abbas’ın bu sözleri, Gazze’de vahşetin sona ermesi ve sükunetin sağlanması anlamında yeni bir girişime işaret ediyor aynı zamanda.

Bu nasıl olacak?

Mahmut Abbas Gazze’ye ne zaman, nasıl gidecek, önümüzdeki günlerin sorularından bir tanesi bu olacak.

DOHA’DAKİ ATEŞKES GÖRÜŞMELERİ: BU DEFA UMUT VAR MI?

Abbas’ın Gazze’ye gitmesi nasıl mümkün olabilir sorusunu sorunca, akla hemen ateşkes ihtimali geliyor.

Acaba bir ateşkes sağlanır da Abbas onun üzerine Gazze’ye gidebilir mi sorusu.

Bu soru da, ateşkese ne kadar yakınız sorusunu beraberinde getiriyor tabi.

Şimdiye kadar bu ateşkes süreçlerinden bir sonuç çıkmadığı, İsrail’in her seferinde ağır bombardımanlarla bu süreçleri sabote ettiği biliniyor.

Dün, Doha'da ABD’nin öncülüğünde yeni toplantılar yapıldı. 

Daha önce Biden planı olarak gündeme gelen, ABD Başkanının bizzat kendisinin açıkladığı üç aşamalı ateşkes planı, Hamas kabul etmesine rağmen İsrail tarafından birkaç kere sabote edildi.

Düz bakınca ABD’yi de dinlemeyen bir İsrail var karşımızda. 

Biraz daha kuşkulu yaklaşınca, ABD gerçekten ne kadar istiyor sorusunu da sorabiliriz.

Ateşkes için ‘bir umut’ olarak gündeme gelen Doha toplantıları ile alakalı dün Beyaz Saray’dan bir açıklama yapıldı ve ilk gün bir sonuca ulaşılamadığı dile getirildi. 

Açıklamayı yapan Beyas Saray Sözcüsü John Kirby, CİA Başkanı William Burns’ün da katıldığı toplantıların umut verici olduğunu ama ilk gün bir sonuç alınamadığını söyledi.

İsrail yine oyunbozanlık yapar mı?

Yoksa ABD Başkanının bizzat açıkladığı ateşkes planı bu defa hayata geçirilebilir mi? 

Bütün bu olup bitenler karşısında iyimser olmak kolay değil maalesef. 

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenidevirhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.