Mehmet Acet
Köşe Yazarı
Mehmet Acet
 

İsrail tam olarak ne yapmaya çalışıyor?

İsrail Savunma Bakanı Gallant, “Savaşın odak noktası kuzeye kayıyor. Güçlerimizi, kaynaklarımızı ve enerjimizi kuzeye kaydırıyoruz.” Dedi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, dünkü konuşmasında, “İsrail’in Lübnan’a girmesini istiyoruz, hadi gelin. Umarız İsrail askerleri ilerlerler. Bu bizim için tarihi bir fırsat olur. Zaten her yerde onları arıyoruz. Onların kapımıza gelmesi bizim işimize gelir.” Şeklinde buna bir cevap verdi. Yazıya başlamadan önce İsrail basınını şöyle bir taradım. Haaretz Gezetesi, Hizbullah saldırıları nedeniyle İsrail’in kuzeyinde 2 İsrail askerinin öldüğünü duyurmuştu. Jeruselam Post gazetesi ise, İsrail hükümetinin Hizbullah planına dair enteresan bir haber geçmişti. Gazetenin çeşitli kaynaklardan edindiği bilgilerden derlediği bu habere göre İsrail, iki gün arka arkaya yaptığı ‘iletişim saldırılarının’ ardından Hizbullah’ın tepkisini bekleme kararı almış. Yani Hizbullah buna cevap verirse, güçlü bir hamle  planlıyorlarmış. Burada güçlü hamleden tam olarak kastedilen bir kara harekatı. Yani bir kara harekatı yapılması, Hizbullah’ın iletişim cihazlarına yapılan ağır saldırıya bir misillemede bulunması halinde yapılacak diyen bir haberdi bu okuduğum. Nasrallah’ın her an İsrail’e saldıracaklarmış intibaı veren son ‘nutku’ söylem düzeyinde fazla bir şey ifade etmiyor artık. Çünkü şimdiye kadar İsrail, İran ve Hizbullah dahil vekillerinin nasırına küçültücü eylemlerle basmasına rağmen, etkili bir cevap veremediler. Bu da şu anlama geliyor: Hizbullah bu son saldırılara bir cevap verirse, savaş karadan da dahil olmak üzere Lübnan’a sıçrayıp yayılacak, cevap vermezse İsrail şimdiye kadar yürüttüğü tek taraflı ve sürpriz eylemlerini sürdürüp, geniş çaplı savaş arayışlarına devam edecek. Böyle bir denkleme geldi oturdu bu iş. “FIRSAT OPERASYONLARI…” Dün Anadolu Ajansı Editör masasına konuk olarak katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 7 Ekim’den sonra zikrettiği ülkelerin isimlerini tekrar sayarak bu savaşın büyük bir yayılım içerisine girebileceğini söyledi. Fidan’ın savaşın yayılım gösterebileceğine işaret ederek zikrettiği ülkeler şunlar: Lübnan, Ürdün, Mısır… Hatta Ürdün’e yaptığı ziyaretten edindiği izlenimi de, oradaki atmosfere dair cümlelerini de bu tespitin teyidi olarak dile getirdi Bakan Fidan. Dünkü programı izlerken, 13 sene Türk istihbarat biriminin başında görev almış olması hasebiyle Hakan Fidan’ın, İsrail’in Lübnan’da Hizbullah mensuplarının iletişim sistemlerini hedef alan son saldırılarını nasıl değerlendireceğini merakla dinledim.  Programda İsrail'in Hizbullah'ın yapacağı satın almaları teknik ve insani istihbarat kaynaklarıyla önceden öğrendiğini vurgulayan Fidan, daha sonra şirketlere nüfuz etmesiyle Lübnan'daki durumun ortaya çıktığını dile getirdi. İstihbarat dilinde bu eylemin ‘Fırsat Operasyonu’ şeklinde bir adının olduğunu ifade eden Fidan, bu tarz saldırıların yeni bir konsept olmadığını ve bu yöntemi istihbarat örgütlerinin çok sık kullandığını belirterek "Burada tabii bir farklılık var. Bu büyük bir çapta kullanılıyor. Bu tabii büyük bir çapta olunca çok; binlerce insanı etkileyen bir operasyon." diye konuştu. El Cezire’nin haberine göre, Hizbullah mensuplarının iletişim cihazlarına önceden patlayıcı tuzaklanmış. Gizlice tuzaklanan bu patlayıcıların 20 gram civarı olduğu düşünülüyor. Aynı habere göre bu cihazlar 5 ay önce satın alınmış. Tabi, patlayıcıların nasıl aktifleştirildiği şu an için muamma. “İSRAİL BU SAVAŞA NEREDEN BAKIYOR?” İsrail’in ne yapmaya çalıştığı, nasıl bir niyetle hareket ettiğine dair de Hakan Fidan’ın önemli değerlendirmeleri vardı. İsrail’deki ‘Fanatik radikal hükümet’ diye nitelendirdiği Netanyahu hükümetinin “Bütün tehditleri yok etme stratejisi güttüğünü” belirten Fidan, “İsrail, bu savaşa nereden bakıyor bence o soruyu sormak gerekiyor.” Şeklinde bir soru soran Fidan, bu soruya yenilerini de ekledikten sonra kendi cevaplarını da sıraladı: “Yani bu savaşı siyasal bir çözüme götürmek için ve kalıcı bir barış için mi istiyor  Yoksa bu savaşı klasik savaş yöntemlerini kullanarak, tırnak içinde tehdit olarak gördüğü her şeyi elimine ederek, askeri, siyasi, ekonomik diğer yeteneklerini kullanarak yine klasik yöntem uygulamak istiyor  Bizim gördüğümüz İsrail'deki şu andaki fanatik radikal hükümet bütün tehditleri yok etme stratejisi güdüyor. Bunun için bütün askeri kabiliyetlerini mobilize etmiş durumda ve bunun için aşamalı strateji uyguluyor Gazze'den sonra şimdi Lübnan'a geçiyor, daha sonra belki başka hedeflere doğru yönelecek." Hakan Fidan, İsrail hükümetinin niyetinin savaşı yeni hedeflerle sürekli bir biçimde yaymak olduğunu dile getiriyor bu sözleriyle. Ki, görünen gerçeklik de tam olarak bu değerlendirmeyi teyit ediyor. Bu böyle diye her şeyin İsrail’in arzu ettiği gibi gideceğini de düşünmemek gerekir tabi. Etki tepki dengesi göz ardı edilmemeli. Fidan’ın dediği gibi bu çılgınlık, İsrail ve İsraillilerin geleceğini de ipotek altına almış durumda.  
Ekleme Tarihi: 22 Eylül 2024 - Pazar
Mehmet Acet

İsrail tam olarak ne yapmaya çalışıyor?

İsrail Savunma Bakanı Gallant, “Savaşın odak noktası kuzeye kayıyor. Güçlerimizi, kaynaklarımızı ve enerjimizi kuzeye kaydırıyoruz.” Dedi.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, dünkü konuşmasında, “İsrail’in Lübnan’a girmesini istiyoruz, hadi gelin. Umarız İsrail askerleri ilerlerler. Bu bizim için tarihi bir fırsat olur. Zaten her yerde onları arıyoruz. Onların kapımıza gelmesi bizim işimize gelir.” Şeklinde buna bir cevap verdi.

Yazıya başlamadan önce İsrail basınını şöyle bir taradım.

Haaretz Gezetesi, Hizbullah saldırıları nedeniyle İsrail’in kuzeyinde 2 İsrail askerinin öldüğünü duyurmuştu.

Jeruselam Post gazetesi ise, İsrail hükümetinin Hizbullah planına dair enteresan bir haber geçmişti.

Gazetenin çeşitli kaynaklardan edindiği bilgilerden derlediği bu habere göre İsrail, iki gün arka arkaya yaptığı ‘iletişim saldırılarının’ ardından Hizbullah’ın tepkisini bekleme kararı almış.

Yani Hizbullah buna cevap verirse, güçlü bir hamle  planlıyorlarmış.

Burada güçlü hamleden tam olarak kastedilen bir kara harekatı.

Yani bir kara harekatı yapılması, Hizbullah’ın iletişim cihazlarına yapılan ağır saldırıya bir misillemede bulunması halinde yapılacak diyen bir haberdi bu okuduğum.

Nasrallah’ın her an İsrail’e saldıracaklarmış intibaı veren son ‘nutku’ söylem düzeyinde fazla bir şey ifade etmiyor artık.

Çünkü şimdiye kadar İsrail, İran ve Hizbullah dahil vekillerinin nasırına küçültücü eylemlerle basmasına rağmen, etkili bir cevap veremediler.

Bu da şu anlama geliyor:

Hizbullah bu son saldırılara bir cevap verirse, savaş karadan da dahil olmak üzere Lübnan’a sıçrayıp yayılacak, cevap vermezse İsrail şimdiye kadar yürüttüğü tek taraflı ve sürpriz eylemlerini sürdürüp, geniş çaplı savaş arayışlarına devam edecek.

Böyle bir denkleme geldi oturdu bu iş.

“FIRSAT OPERASYONLARI…”

Dün Anadolu Ajansı Editör masasına konuk olarak katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 7 Ekim’den sonra zikrettiği ülkelerin isimlerini tekrar sayarak bu savaşın büyük bir yayılım içerisine girebileceğini söyledi.

Fidan’ın savaşın yayılım gösterebileceğine işaret ederek zikrettiği ülkeler şunlar:

Lübnan, Ürdün, Mısır…

Hatta Ürdün’e yaptığı ziyaretten edindiği izlenimi de, oradaki atmosfere dair cümlelerini de bu tespitin teyidi olarak dile getirdi Bakan Fidan.

Dünkü programı izlerken, 13 sene Türk istihbarat biriminin başında görev almış olması hasebiyle Hakan Fidan’ın, İsrail’in Lübnan’da Hizbullah mensuplarının iletişim sistemlerini hedef alan son saldırılarını nasıl değerlendireceğini merakla dinledim. 

Programda İsrail'in Hizbullah'ın yapacağı satın almaları teknik ve insani istihbarat kaynaklarıyla önceden öğrendiğini vurgulayan Fidan, daha sonra şirketlere nüfuz etmesiyle Lübnan'daki durumun ortaya çıktığını dile getirdi.

İstihbarat dilinde bu eylemin ‘Fırsat Operasyonu’ şeklinde bir adının olduğunu ifade eden Fidan, bu tarz saldırıların yeni bir konsept olmadığını ve bu yöntemi istihbarat örgütlerinin çok sık kullandığını belirterek "Burada tabii bir farklılık var. Bu büyük bir çapta kullanılıyor. Bu tabii büyük bir çapta olunca çok; binlerce insanı etkileyen bir operasyon." diye konuştu.

El Cezire’nin haberine göre, Hizbullah mensuplarının iletişim cihazlarına önceden patlayıcı tuzaklanmış. Gizlice tuzaklanan bu patlayıcıların 20 gram civarı olduğu düşünülüyor.

Aynı habere göre bu cihazlar 5 ay önce satın alınmış.

Tabi, patlayıcıların nasıl aktifleştirildiği şu an için muamma.

“İSRAİL BU SAVAŞA NEREDEN BAKIYOR?”

İsrail’in ne yapmaya çalıştığı, nasıl bir niyetle hareket ettiğine dair de Hakan Fidan’ın önemli değerlendirmeleri vardı.
İsrail’deki ‘Fanatik radikal hükümet’ diye nitelendirdiği Netanyahu hükümetinin “Bütün tehditleri yok etme stratejisi güttüğünü” belirten Fidan,

“İsrail, bu savaşa nereden bakıyor bence o soruyu sormak gerekiyor.” Şeklinde bir soru soran Fidan, bu soruya yenilerini de ekledikten sonra kendi cevaplarını da sıraladı:

“Yani bu savaşı siyasal bir çözüme götürmek için ve kalıcı bir barış için mi istiyor  Yoksa bu savaşı klasik savaş yöntemlerini kullanarak, tırnak içinde tehdit olarak gördüğü her şeyi elimine ederek, askeri, siyasi, ekonomik diğer yeteneklerini kullanarak yine klasik yöntem uygulamak istiyor  Bizim gördüğümüz İsrail'deki şu andaki fanatik radikal hükümet bütün tehditleri yok etme stratejisi güdüyor. Bunun için bütün askeri kabiliyetlerini mobilize etmiş durumda ve bunun için aşamalı strateji uyguluyor Gazze'den sonra şimdi Lübnan'a geçiyor, daha sonra belki başka hedeflere doğru yönelecek."

Hakan Fidan, İsrail hükümetinin niyetinin savaşı yeni hedeflerle sürekli bir biçimde yaymak olduğunu dile getiriyor bu sözleriyle.

Ki, görünen gerçeklik de tam olarak bu değerlendirmeyi teyit ediyor.

Bu böyle diye her şeyin İsrail’in arzu ettiği gibi gideceğini de düşünmemek gerekir tabi.

Etki tepki dengesi göz ardı edilmemeli.

Fidan’ın dediği gibi bu çılgınlık, İsrail ve İsraillilerin geleceğini de ipotek altına almış durumda.

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenidevirhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.