Kökü dışarda euronews şöyle başlık atmış:
“ ‘Büyük Osmanlı Soygunu’: Yolsuzlukla suçlanan New York Belediye Başkanı ABD basınına nasıl yansıdı?”
Osmanlı soygunu mu, yoksa Osmanlı korkusu mu, tartışırız..
Newyork’a sadece Türkevi inşaatı vardır, “niye başka benzer inşaat yok” der, tartışırız.
Türkevi inşaatında somut bir eleştiri getirerek, “Eyalette o büyüklükte başka hiç inşaat yok” derler, “Bu kaçak inşaat yapılması için, şu kanunsuz işlemler yapıldı” diye somut bir suçlama getirirler.
Anlarım.
(Bu arada hatırlatayım. Newyork’ta, Birleşmiş Milletler bölgesine yakın bir yerdeki böylesi önemli bir bina için, rüşvet olarak ‘uçak bileti verilmiş’ derseniz.. İnsanlar size bir yerleri ile güler..)
İsrail’in Gazzelileri soykırıma tabi tutmasına verdiği silahlarla ortak olan, kökü dışarda medya organları..
Bize hukuk öğreteceklermiş..
Vah halimize..
euronews, ABD basınına haberin nasıl yansıdığını başlığına taşımış..
Amerikan basını, İsrail’e verdikleri soykırım desteğini başlıklarına çekecek halleri yok..
Tayyip Erdoğan’ın, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ile, soykırımcılara destek verenlerin yüzlerindeki maskeyi indirmesinin acısını, Türkevi üzerinden çıkartacaklar..
Bunda şaşılacak bir şey yok..
Amerikan basını, bunu yapıyor da.
Türk basını diye kendisini takdim eden.
Emperyalizme karşı olduklarını idide eden Türk basını aynı haberi nasıl veriyor? Önce sol haberden başlayalım..
Amerika karşıtı diye kendisini takdim eden.
Ama tek başına bu haberle, emperyalizm karşıtlığı söylemini yerlerde paspas haline getiren sol haberden başlayalım..
Diyor ki sol haber:
“New York Belediye Başkanı’na yolsuzluk iddianamesi: Odağında Türkiye var”
Hani nerde sizin kapitalizm karş=ıtlığınız.
Nerde sömürü düzenine karşı çıkışınız?
Nerde emperyalizmle mücadeleniz?
Amerikanın sözcüsü olmuşsunuz, sol haber..
Farkında mı değilsiniz?
Yoksa, “Tayyip Erdoğan düşmanlığı olsun da. Biz kapitalist sözcüsü de oluruz. Emperyalist uşağı da oluruz, sömürü düzeninin çarkı da oluruz” mu diyorsunuz?
Haberin içinde yolsuzluk olarak gösterdikleri şey ne?
Bina üç kat fazla mı yapılmış?
Çekme mesafesine riayet mi edilmemiş?
Deniz kumu ile mi yapılmış?
Nedir yolsuzluk?
Kendileri aktarıyorlar:
“Binanın ruhsatının mevzuata uygunluğu tamamlanmadan 2021 yılında Erdoğan tarafından yapılan açılışına yetiştirilmesi için o dönemde Brooklyn bölge başkanı olan Adams’ın itfaiye teşkilatına baskı yaptığı öne sürülüyor.”
Hay sizin emperyalizm karşıtlığınızın da..
Kapitalizm karşıtlığınızın da içine tüküreyim, e mi..
Böyle mi uşaklık edeceksiniz siz..
Ruhsat alımı hızlandırılmış, bu mudur yolsuzluk dediğiniz şey..
Solculardan adam çıkmaz derler..
Bir-iki tane dürüst solcuyu gösterip.. Bu kadar kendi ülkesine hain yüzbinlerce solcuyu temize çıkartırlar..
sol haber öyle..
Ya, Atatürkçü olduğunu iddia eden Cumhuriyet gazetesi ne yapıyor?
Onların da başlığı, tam Amerikan basını gibi!
Gazze’ye sahip çıkan Tayyip Erdoğan’a, bedel ödettirmek için atılmış başlık.
Netenyahu’nun Gazze’ye attıkları bombaları ne ise..
Bunların da Tayyip Erdoğan’a saldırıları, aynı zihniyetten kaynaklı..
Cumhuriyet’in başlığı şöyle:
“New York Belediye başkanı hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili İstanbul Başsavcılığı’na çağrı yapıldı”
Newyork ile sınırlı kalmamış, İstanbul Savcılığı’nı da göreve çağırıyor..
Çiğ yemedik ki, karnımız ağrısın..
Suçlamada ne olduğunu yukarda alıntıladım..
Kanuna aykırı, kesinlikle olması mümkün olmayan bir işin yapılıp, bunun rüşvetle örtbas edildiği iddia edilmiyor..
Bir ay sonra verilecek ruhsatın hızlandırılarak, erken verildiği iddia ediliyor..
O zaman sıkı durun..
Bu ilkesizlere..
Bu sahtekarlık savunucularına sesleneyim..
Beyler..
Bir haftadır biz yazıyoruz, manşete taşıyoruz.
Sizi fonlayan Ekrem İmamoğlu, belediyenin spor klübünün çantası içinde, kaynağı belirsiz milyonlarca doları, CHP’nin il binası satın alınmasında kullandı..
Bir satır yazabildiniz mi?
Duruşması yapıldı.
Haberini verebildiniz mi?
Hani nerde gazeteciliğiniz sizin?
Hani nerde yüreğiniz?
Türkevi’ne iftira içerikli haberi yapmışlar. Bir de başyazı yazmışlar..
“Rüşveti soruşturun” diyor ilkesiz Cumhuriyet’çiler..
Türkevi’nde bir rüşvet yok. Bina orda.. Kaçak bir şeyi var ise, şimdi yıktırsınlar..
Ama, Ekrem’in rüşvetini nereye koyacağız?
42 milyona alınacak binayı, tapuda 25 milyon gösterdi mi?
Evet.
Bunu itiraf etti mi?
Etti.
Aradaki 17 milyonun nereden temin edildiğini belgeleri ile gösterebildi mi?
Hayır..
17 milyon liranın, ki 2019 değeri ile 17 milyon TL.
Bugünün 250 milyon TL’si..
Rüşvet parası olduğuna dair iddiaları cevaplayabildiler mi?
Hayır..
Cumhuriyet gazetesi, “Rüşveti soruşturun” diye başlık atabildi mi?
Hayır.
Bir itirazım da, emekli savcı Bülent Yücetürk’e.
Biz senin, 28 Şubat sürecindeki hukuksuzluklarını da biliriz de..
Şimdi Türkevi üzerinden, İstanbul Savçılığı’nı göreve çağırır iken..
Sende azıcık hukuk vicdanı var ise..
Minnacık hukuka bağlılık ilkesi var ise..
Üyesi olduğun CHP’nin, İstanbul İl Binası’nın satın alınması sırasında kullanılan 17 milyon TL için de, savcıları göreve davet etmen gerekmez miydi?
Sizde o ahlak nerede? Sizde o dürüstlük nerde?
Sizde o vicdan nerede.
Siz, Amerika’nın, İsrail’e söz söylendiğinde, gerçekleri haykıranları cezalandırma operasyonuna destek verirsiniz..
Ama..
Kendi partinizin yolsuzluğuna itiraz edemezsiniz..
Yeni Akit