Yakınlarını, hatta çocuklarını kaybetmiş insanlara saygısızlık edecek değilim..
Can Ataklı’nın yaptığı gibi, şehid babalarına laf söyleyecek değilim..
Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit düşen 12 askerden birisi olan Piyade Sözleşmeli Er Kemal Aslan’ın babasının, cenazede yaptığı açıklama üzerine, hadsiz ifadeler kullanan Can Ataklı’nın küstahlığını tekrarlayacak değilim..
Sadece anlamak istiyorum.
Sadece bilmek istiyorum.
Sadece, gerçekten ne düşündüklerini öğrenmek istiyorum..
9 ay önce şehid olan Kemal Aslan’ın babası Mehmet Aslan, cenazede ne demişti?
İfadeleri birebir aktarıyorum:
“Selahattin Demirtaş’a, Osman Kavala’ya özgürlük isteyenlere hakkımı helal etmiyorum!”
Oğlunun katili, terör örgütü PKK’nın başındaki isim için, “Durun daha, Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini” diyecek kadar alçaklaşan Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden çıkarılmak istenmesine, şehidin babasının tepkisi böyle idi..
Şehid babasından, oğluna sıkılan kurşunların acısını yaşayan bir babadan, başka nasıl tepki vermesini bekleyebilirsiniz ki?
Laf olsun diye söylemiyorum..
Samimi şekilde soruyorum..
Kim cevap verecek ise, konuşsun..
Verecekleri cevap ne olursa olsun, bu köşeden yayınlayacağım..
Buyursun Selahattin Demirtaş cevap versin..
Şehidin babasına, cenazede söylediği bu sözleri üzerine hakaret eden Can Ataklı cevap versin..
Can Ataklı’nın şehid babasına sözlerini de birebir aktaralım:
“Kavala’ya ve Öcalan’a özgürlük isteyenlere hakkımızı helal etmiyoruz’ diyor. Kimsin lan kimsin? Şehit babası olunca canının istediğini söylemeye hakkın mı var?”
Evet, size şaşırtıcı gelecek, “böyle bir cümle mi kuruldu, şehid babasına” diyerek, hayret edeceksiniz..
Maalesef, bu cümleyi, bir şehid babasına karşı kullanan, sözde gazeteciler çıktı, bu ülkede..
Yedik, yuttuk..
Bir-iki haber oldu..
“Can Ataklı’nın küstahlığı” denildi..
Bir soruşturma açıldı.
Hepsi bu..
Bu ülke için canını veren bir şehidin babasına “lan” diye hitap eden adam, bugün dahi hâlâ ekranlardan ahkam kesiyor..
Geçelim..
Şimdi geldik, bir başka şehid babasına..
Geçtiğimiz hafta PKK’nın saldırısında şehid düşen Ömer Fatih Ayar’a taziye ziyaretinde bulunan, köylüsü Ekrem İmamoğlu’nun yanında, şehidin babası bir konuşma yaptı...
Şehidin babası, Ekrem İmamoğlu’nun cenazeden günler sonra yaptığı ziyarette, mezar başında düzenlenen özel törende, mikrofonlara şöyle konuştu:
“Oğlumun şöyle bir vasiyeti vardı.. Eğer şehid olursam dedi..”
Ve şehid babası duraklıyor..
Ağlıyor..
Üç defa gittiği Diyarbakır’da.. PKK’ya yolun altına döşeyeceği bombalar için araç yollayan HDP’li isimleri ziyaret eden. Ama “Çocuklarımızı PKK kaçırdı. HDP il binasının bir kapısından girdiler. Diğer kapısından dağa kaçırıldılar. Çocuklarımızı istiyoruz” diyerek üç yıldır eylem yapan anneleri, Diyarbakır’a üç defa gittiği halde ziyaret etmeyen Ekrem İmamoğlu..
İstanbul’da seçimi kazanmak için, HDP’li Ahmet Özer’e, Esenyurt Belediye Başkanlığı koltuğunu teslim etmekte bir beis görmeyen Ekrem İmamoğlu..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini, kendi gücü ile kazanamayacağını bildiği için, HDP’nin oyunu alabilmek amacı ile. PKK’nın başındaki terörst Apo’nun doğum günü için pasta kesen Elif Gül isimli HDP’liyi, CHP listesinden belediye meclis üyesi seçilmesine onay veren Ekrem İmamoğlu..
Şehid üsteğmenin babasının başını omuzuna alarak, teselli ediyor!..
Ben anlamıyordum.. Anlayamıyorum.. Ekrem İmamoğlu’nun bu samimiyetsizliğine, karşısındaki insanlar nasıl prim verebiliyor, idrak edemiyorum..
Ve şehid babası, oğlu ile arasında geçen, bir anlamda vasiyet olarak kabul edilen “şehid olursam” ifadesinin devamındaki sözlerini aktarıyor:
“Allah razı olsun. ‘Siyaset istemiyorum dedi. ‘Siyasileri istemiyorum. Çünkü ‘siyasilerin bizim gibi düşünmediği’ni, ‘bizim gibi yaşamadığı’nı söyledi. ‘Oğlum gelirse ne yaparız’ dedim.. Seçim öncesinde İstanbuldaydım.. Ekrem Başkanımın seçim çalışmasına katılmak için gitmiştim. Oğlumu aradım, operasyondaydı.. Dedim ‘İstanbuldayım oğlum. Ekrem başkana çalışıyorum’ dedim. ‘Baba o senin akraban, ona bir şey diyemeyiz’ dedi.”
Aman Allah’ım.. Şehidin babası, Ekrem İmamoğlu seçimi kazansın diye çalışıyor.
Biliyor mu, bilmiyor mu..
Görüyor mu, görmüyor mu..
Sadece köylüsü olduğu için mi, sorgulama yapmıyor?
Bilmiyorum. Bilemiyorum.. Anlayamıyorum. İdrak edemiyorum..
Şehidin babası Ali Yılmaz Ayar, İstanbul’da köylüsü Ekrem İmamoğlu seçimi kazansın diye çalışırken..
Oğlu üsteğmen Ömer Fatih Ayar’a, K. Irak’ta kurşun sıkanlar da, gönüllerinden Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasını istiyorlar..
Basit bir istek değil bu..
Yüzlerce konudan, tesadüfen buluşulan bir konuyu seçmiş değilim.. Kısır mantık yürütmüyorum..
Örnek vereyim..
Ben nefes alıp veriyorum..
PKK’lı teröristler de nefes alıp veriyor..
“Ben de PKK’lılarla aynı mıyım” diye sorulan bir soru değil bu!
Tam da, bütün ümitlerini, CHP’nin seçim kazanmasına bağlamış, PKK’lı teröristler.
“CHP kazanırsa, AK Parti kaybederse.. Bize yönelik operasyonlar azalabilir” diye umut ediyorlar..
Bunun için, AK Parti’nin kaybetmesini, CHP’nin kazanmasını istiyorlar..
HDP’nin İstanbul’da oyu % 8.. Ama 2019’da HDP aday bile çıkarmadı, “Ekrem İmamoğlu’nu destekliyoruz” dedi..
2024’de, “Bizim adayımız var” dedi. Ama kendi adaylarına alabilecekleri oyun dörtte birini verip, görüntüyü kurtardılar..
Tam bu noktada..
PKK’lılar şöyle düşündüler: “Apo’nun doğum gününü kutlayan Elif Gül, CHP’lilerin oyları ile seçilirse, PKK’yı terör örgütü olarak görmeyenler, askere sıkılan kurşunları teröristlik olarak görmeyenler, belediye meclislerine girerlerse.. Örgütümüze yeşil ışık yanar!”
Şöyle düşündüler: “Esenyurt’ta, eski HDP’li Ahmet Özer, CHP’den aday gösterilirse. Ve seçilirse.. HDP’liler, PKK’lıları hak arayan örgüt olarak tanımlamalarına rağmen, İstanbul’da en yoğun nüfusa sahip ilçede belediye başkanı seçilirse.. Biraz daha direnebilmek için bize fırsat doğar!”
Cemal Enginyurt gibi adamların, tek bir terör örgütüne destek açıklaması yapmamış ve teröristlere güzellemede bulunmamış HÜDAPAR’ın bile kapatılmasını istediği Türkiye’de..
“HDP’yi kapatmak çare midir” diyerek, terör örgütüne “terör örgütü” diyemeyenlerin meşru gösterildiği, partilerinin “demokratlık gereğidir” diye, kapatılmamasının istendiği Türkiye’de..
Anlamıyorum..
Şehid babası, “köylümdür, sahip çıkayım” refleksi ile mi, oğluna kurşun sıkanların da gönlünde olan Ekrem İmamoğlu’nun kazanması için çalıştı?
Anlamıyorum. Anlayamıyorum..
Yeni Akit