Gazze’de yaşananlar; insan soyunun bilinen zalimliğinin ötesinde çok daha fazlasını söylüyor. Böylece bu olaylar vesilesiyle kelimelerin de anlatmakta çaresiz kaldığı iki insan tipi ile karşılaştık. Bunlardan biri; gezegenimizde bizimle yaşayan iki ayaklı bir mahlukun Yahudi Siyonizm versiyonu. Bir diğeri de: bu Siyonistlerin yapıp ettiklerini seyreden, görmezlikten gelen, susan, sayıları iki milyarı bulduğu halde bir araya gelerek bir varlık ortaya koyamayan, adı Müslüman olan iki ayaklı zavallılar versiyonu. Hiç şüpheniz olmasın her ikisi de gelmiş geçmiş insanlık tarihinde, insanlığın yüz karasıdır. Ben de hepiniz gibi; ezelden ebede giderken kısa süreliğine misafir olduğum şu fani dünyada yaşayarak bizzat gördüklerimi, dokunduklarımı, sezdiklerimi etrafımda avazım çıktığı kadar duyurmaya çalıştım. Seksen yıldan bu tarafa Filistin adım adım işgal ediliyor ve günün birinde tamamen yok edilecek, silahlanalım, bırakın yurtta sulh, cihanda sulh ninnilerini, bunlar, “Aa kuşa bak” kandırmacasından ibarettir diye yazdım, konuştum. Hiç değilse Türkiye son yirmi yılda uyandı. Buna da şükür. Bugün, insanlık aleminin gelmiş geçmiş yüzkarası topluluğu olan Yahudi Siyonistler, Amerika ve Avrupa gibi büyük silah, teknoloji ve para gücünü arkasına almışken; durur gibi yapsalar bile, durmayacaklar. Bu sefer adım adım Anadolu’ya gelecekler. Obama döneminde Arz-ı Mev’ûd Siyonist idealinin kilit noktalarından birine çok önemli bir adamlarını yerleştirdiler. İsrail Gazze’den sonra, Lübnan’a, oradan da Suriye’ye geçecek. Suriye’de, Suriye’nin neredeyse yarısını elinde bulunduran ve altyapısı hazır hale gelmiş olan PKK/YPG oluşumu ile bütünleşerek Anadolu’ya yürüyecekler. Bunu şimdilerde gören bazı siyasiler de, “Amerika, Suriye’de tehlikeli bir oyun oynuyor, hedef Türkiye’dir”, diyorlar. Bu oyun aslında 1908’de başladı, ama tabii gören gözler için. Haydi o zaman görülemedi, 1948’ de görülebilirdi. O da olmadı, ABD başkanı Barack Obama, “Özel Başkanlık Elçisi” Brett H. McGurk denen adamı Ekim 2015'te Ortadoğu’nun merkezine yerleştirdiğinde mesele net olarak anlaşılabilirdi. Bu McGurk denen karanlık ve tehlikeli adam, anlaşılan o ki, Siyon-Haçlı idealine bağlı Amerikan derin devletinin iyi yetiştirilmiş pratisyenlerinden biri. McGurk 20 Nisan 1973 yılında, Amerika’nın Pensilvanya eyaleti yakınlarında Pittsburgh denen bir ilçede doğmuş. Babası Barry McGurk tarımla uğraşan bir adam, annesi, Carol Ann Capobianco. McGurk; arsasını Frederick Underwood Conard (1871-1929)’ın bağışladığı devlet lisesinden 1991 yılında mezun olmuş. Ardından, yine arsasını Charles ve Augustus STORRS kardeşlerin bağışladığı, 1899’da kurulan ve ilk adı Tarım Koleji olan Connecticut Üniversitesi’ni 1996 yılında bitirmiş. Her iki okulun arsa sahip ve kurucularının “Hristiyan” görünmelerine rağmen, Almanya’dan Amerika’ya özellikle zengin Yahudi göçlerinin 18. Yy.'da yoğun olduğunu dikkate alırsak, bu şahısların da “Kripto” olma ihtimali yok sayılmamalıdır. Daha sonra McGurk 1999 yılında Columbia Law School’dan kamu hukukçusu olarak mezun olmuş. 2006 yılında Caroline Wong ile evlenmiş. Bu evlilik altı yıl sürmüş. 2008’de Bağdat’ta görev yaparken tanıştığı Wall Street Journal savaş muhabiri Gina Chon ile 2012 yılında evleniyor. Her ikisi de evli oldukları halde evlilik dışı ilişki kurmakla suçlanmıştı, daha sonra mevcut eşlerinden boşanarak evlendiler. Brett H. McGurk’a yöneltilen itham, Wall Street Journal savaş muhabiri Gina Chon’a bilgi ve belge sızdırmak şeklindeydi, ancak Amerikan yönetimi bu ilişkiyi örtbas etti. ABD’nin güya DEAŞ‘le mücadele koalisyonu Özel Temsilciliği ile görevlendirilen Brett McGurk, Obama’dan sonra seçilen Başkan Trump'ın Suriye’den Amerikan askerlerini çekme kararı almasının ardından 2018 Aralık ayında görevinden istifa etmişti. Daha sonra Joe Biden’ın başkanlığı döneminde yeniden aynı göreve getirildi ve hala bu görevini sürdürüyor. İran ile yaptığı gizli görüşmeler ve bu görüşmeler neticesinde ABD Başkanı Donald Trump; İran ile 5+1 grubu arasında yapılan nükleer anlaşmayı, ABD’ye hiç saygı göstermeyen İran‘a 150 milyar dolar vermekle suçlayarak, İran Velayet-i Fakih rejimini ayakta tutmak için Obama yönetimine ve McGurk‘a : “Eyyy Farisiler!.. Eyyy Kürtler!.. Eyyy körfezin fistanlı şeyhleri!.. McGurk’un oradaki tüm sempatizanlarına söylüyorum!.. İran Nükleer Anlaşması kapsamında uçaklara 1.8 milyar dolar nakit para doldurup onları İran’a gönderdiniz, şimdi oturun avucunuzu yalayın.” demişti. McGurk terör örgütü YPG’nin sözcülerinden Polat Can’dan plaket aldı McGurk görev yaptığı sürece, hukukçu kimliğini de kullanarak ileride İsrail Siyonist yapının emrine girecek olan bir PKK/YPG oluşumunun temellerini atıyor. McGurk, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimiyle temasları, Suriye‘nin petrol, gaz kaynaklarının ve tahıl ambarlarının bulunduğu stratejik bölgelerde YPG’nin omurgasını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) üzerinden Suriye‘nin kuzeydoğusuna konuşlanan bölgede onlarca askeri üs de kurulmasının altyapısını oluşturdu. Aynı şekilde Cobani, Erbil, Bağdat, Rakka, Halep, Deyrizor… arasında sürekli mekik dokuyarak PKK terör yapılanmasının hukuki ve askeri omurgasını oluşturmak için çırpınan McGurk olmuştur. Mesela PYD/SDG’nin sözüm ona Anayasal Devleti’nin temeli olan 134 maddelik Toplumsal Sözleşme metni de kamu hukukçusu McGurk’un başrolü oynadığı bir metindir. Eğer bugün Gazze’de yaşanan soykırım bir an önce önlenmezse, Siyonist İsrail, adım adım ilerleyerek Suriye’deki oluşum ile bütünleşerek Anadolu’ya uzanacaktır. Böylece terör devleti İsrail, Amerika ve Batı devletlerinin kendisine koşulsuz destek verdiği bu süreci kullanarak Arz-ı Mev’ûd sapkın inancının peşinden gidecektir.