Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalktılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle: "Gündüzü seyranlık, gecesi karanlık Mardin’i tüm ilçeleri ve mahalleleriyle bugün bir kez daha yürekten selamlıyorum. Medeniyetimizin anıt şehri, müze şehri, gönül şehri, hoşgörü şehri Mardin’de bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Rabbim Mardin'le birlikte Mardinli kardeşlerimizin de yolunu bahtını açık etsin diyorum. Tam bir muhabbet ikliminde gerçekleştirdiğimiz il kongremizin Mardin'e, ülkemize ve milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Gençler, teşkilatımıza emek verip, bu dava uğruna ter döküp ebediyete irtihal eden yol arkadaşlarımıza Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Görevi devreden arkadaşlarımıza hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor, yeni sorumluluk alan kardeşlerimize Mevla'dan üstün başarılar diliyorum. Mardin asla sıradan bir şehir değildir. Mardin Türkiye'nin nüvesidir, özüdür, özetidir. Mardin'in bir mahallesi Bursa'ysa bir mahallesi Adana'dır. Bir mahallesi Saraybosna'ysa diğeri Halep'tir, Hama'dır, Humus'tur. Bir nakışı Abbasi ise diğer nakışı Selçuklu'dur. Bir nakışı Artuklu ise diğer nakışı Osmanlı'dır. Mardin bu toprakların kültürüdür. İhtişamıdır. Her köşesi tarihten, asırlık bir hatırayı taşıyan medeniyetler beşiğidir. Kimse boşuna heves etmesin! Mardin'le aramızın bozulmasına izin vermeyiz. Mardin'e namahrem ellerine uzanmasına göz yummayız! Mardin üzerinde farklı hesap yapanlar, dün olduğu gibi yarın da hüsrana uğrayacaktır. Nifak siyasetini elinin tersiyle iten Mardin inşallah Türkiye Yüzyılı'nda da dağ gibi yerinde duracak, tarihine, asaletine, ferasetine, binlerce yıllık değerlerine yakışan müstesna yerini koruyacaktır. Bu şehir yüzlerce yıldır tüm dünyaya hoşgörü dersi vermektedir. Bundan sonra da Mardin birliğin, dayanışmanın, huzurun şehri olmaya devam edecektir. Mardinli kardeşlerimize güveniyoruz. AK Partili kadrolar olarak bundan 23,5 yıl önce uzun ince bir yola çıktık. Gayemiz milletin umutlarını yeşertmek, büyütmek, güçlendirmekti. Her şey Türkiye için milletimiz için dedik. Türk, Kürt, Arap, Zaza, Sünni, Alevi biz hep birlikte Türkiye'yiz dedik. Yolumuz kardeşlik yoludur. Refah, kalkınma, huzur yoludur dedik. Ufkumuzla beraber gönlümüzü de geniş tuttuk. Bizimle aynı yöne bakan, aynı hissiyatı taşıyan, omuz omuza yol yürümek isteyen herkese kapımızı açtık. Etnik köken, inanç, mezhep, meşrep, hayat tarzı üzerinden yapılan bütün ayrımları elimizin tersiyle ittik. Siyasete yeni bir dil, üslup, yepyeni bir bakış açısı kazandırdık. Siyasi rakiplerimizin uzlaşmaz tavrına rağmen daima yapıcı olmaya, gönül diliyle çalışmaya gayret ettik. Polemikten uzak durarak dilimizin döndüğü, nefesimizin yettiği kadar milletimize eserlerimizi, hizmetlerimizi, yatırımlarımızı anlatmaya çalıştık. Bizden daha çok icraatlarımız konuşsun istedik. Bizden daha çok eserlerimiz, projelerimiz anlatsın istedik. Korkutarak, istismar ederek, tehdit ederek değil yaptıklarımızla, projelerimizle milletimizin karşısına çıktık. Bu anlayışla iktidardaki 22 yılımızı hamdolsun başarıyla tamamladık. Önümüze çekilen setleri tek tek yıkarak yolumuza koyulan engelleri tek tek aşarak bugünlere geldik. Kirli oyunlara, provokasyonlara, saldırılara, kalleşliklere ve ihanetlere rağmen yolumuzdan dönmedik, milletimizin rotasından asla sapmadık. AK Parti'nin hamuru samimiyetle yoğrulmuştur. AK Parti'nin kurucu değerleri samimiyettir. Dürüstlüktür. AK Parti'nin en büyük özelliği olduğu gibi görünmesi, göründüğü gibi olmasıdır. Her siyasi teşekkül gibi bizim de eksikliklerimiz olabilir. Her insan gibi bizim de hatamız, kusurlarımız olabilir. Milletin gönül frekansını kaçırdığımız istisnası olabilir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde milletimize karşı hürmetsizlik etmedik. İster vesayet odakları, gayrimeşru yapılar tarafından olsun milli iradenin tasallut altına alınmasına izin vermedik. Bugün aynı heyecan ve iştiyakla yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun tamamı için çalışıyoruz, tüm Türkiye için eser ve hizmet üretiyoruz. Yaşadığımız her hadise AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin aydınlık yarınları için önemini ortaya koyuyor. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bizim varlık sebebimiz Türkiye'yi hayalleriyle, hedefleriyle, özlemleriyle buluşturmaktır. Varoluş gayemiz milletimizin asırlık beklentilerini hayata geçirmektir. Amacımız ülkemizi kalkındırmak insanımızı refah, adalet, huzura ve özgürlüğe kavuşturmaktır. Reformlarla, sessiz devrimlerle, hak ve özgürlükler konusunda tarihi nitelikte düzenlemelerle bu vizyonu, bu misyonu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu uğurda hangi bedelleri ödediğimizi Mardin çok iyi biliyor. Bu mücadelede karşımıza kimlerin dikildiğini Mardin halkı çok iyi biliyor. Tek parti faşizminin mirasçısı olan CHP'nin sokak olaylarından, mahkeme kapılarını aşındırmaya kadar neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz. Demokrasimizin her kritik kavşağında Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanların geçmişteki provokasyonunu unutmadık. Terörden nemalananlar terörün bitmesini asla istemediler. Sırtını millet yerine silaha yaslayanlar sivil siyasetin ve demokrasinin güçlenmesini istemediler. Bundan 9 yıl öncesinde tüm bedenimizi ortaya koyarak attığımız adımlara bölücü örgütün cevabı şehirlerimizi çukur ve hendeğe boğmak olmuştu.  Suriye'deki karışıklığı fırsat bilip, vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalktılar. Nusaybin, Dargeçit ve Derik'in de bulunduğu çukur terörüyle bizden koparmaya çalıştılar. Bu alçaklığa elbette müsaade edemezdik. Güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadele sayesinde bölücü örgütün şehir eşkıyalarını açtıkları çukurlara gömdük. Milletin dişinden tırnağından artırarak belediyeye sağladığı imkanları teröristlerin hain emellerine peşkeş çekilmemesi için her türlü tedbiri aldık. Bu konudaki kararlılığımız bugün de geçerlidir. Hukuk ve kanunlar çerçevesinde siyaset yapmak, ülkeye ve millete destek etmek isteyene her türlü desteği sunuyoruz. Siyasi parti ayırmaksızın şehirlerine hizmet için çalışan herkese destek olmayı görevimiz addediyoruz. 22 yıllık iktidarlarımız boyunca bu konuda daima ilkeli davrandık. Ne hak yedik ne de milletin hakkının yenilmesine göz yumduk. Bölücü örgütün şehirlerimize ve belediyelerimize çökmesine de izin vermedik. Terör özgürlüğün, hukukun ve demokrasinin düşmanıdır. Demokrasiyle terör aynı kapta birarada bulunmaz. Dünyanın hiçbir yerinde bir tarafta halkın seçtiği belediye başkanları diğer tarafta terör örgütünün belediyelere atadığı ne idüğü belirsiz tipler olmaz. Sen seçil fakat belediyeyi Kandil'den biz yönetelim anlayışına en küçük müsamahasız yoktur. Halkın iradesini örgütün komiserlerine teslim edenlerden şehremini olmaz. Sayın Özel ve CHP yönetimi ne yazık ki bu yalın gerçeği görmek istemiyor. Geçici görevlendirme yapılan birçok şehirde yaşanan budur. Belediye başkanı olarak aday gösterilmenin seçilmenin, görev yapmanın kuralları belli iken maalesef bu kurallar yok sayılmıştır. Devlet önlem alınca birileri hemen istismara başlamıştır. Biz kendi kabahatlerini devlete yıkma peşinde koşanlara eyvallah demeyiz. Sandıkta milletten aldığı yetkiyi millete hizmet için kullananlarla hiçbir sorunumuz yok. Hukuka ve kurallara riayet edenlerle aynı şekilde sorunumuz yok. Terör baronlarına boyun eğmeyenlerle sorunumuz asla yok. Başında oldukları belediyeleri bölücü örgütün arpalığına çevirmeyenlerle sorunumuz yoktur. Bunlarla problemi olanlarla bizim de sorunumuz vardır bundan sonra da olacaktır. Çok hassas bir dönemden geçiyor, zor kavşaklardan dönüyoruz. Küresel nizamda son 70 yılın en kırılgan dönemleri yaşanıyor. Bu fırtınalı sularda Türkiye'nin kılına zarar gelmemesi için büyük dikkat ve hassasiyet gösteriyoruz. Atacağımız adımın kısa vadeli sonuçlarını değil uzun vadeli etkilerini çok iyi hesaplıyoruz. Akıllı stratejilerle hareket ediyoruz. Nemelazımcılık yapmadık, şimdi de yapmıyoruz. 910 kilometre uzunluğunda sınırımız olduğu Suriye ile ilk günden beri hep yakından ilgilendik. Tüm dünyanın sırtını döndüğü Suriye halkını kaderine terk etmedik. 5 milyon Suriyeli kardeşimizi bu topraklarda misafir etti. Bu kardeşiniz ne dedi 'Biz ensarız onlar muhacir'. CHP gelir gelmez 'Sizi tekrar Suriye'ye süreceğiz, göndereceğiz' derken ben 'onlar bizim misafirimizdir, ensar olarak görevimizi yapacağız' diyordum. Çünkü biz paylaşmanın bereketine inandık. Dayanışmanın gücüne sarıldık, kardeşlik hukukumuzu yücelttik. İlkeli, vicdanlı hakkaniyetli davranarak millet ve ülke olarak son asrın en çetin sınavını başardık. Ey Batı! siz ne yaptınız? Siz böyle bir kapı açtınız mı? Hayır! Ama biz açtık. Çünkü bizim kültürümüzde ensar olmak farklı bir şey. 61 yıllık karanlığın ardından Allah'ın izniyle Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır. Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Nusayri, Hristiyan demeden Suriye halkının tamamı geleceklerine daha bir güvenle bakıyor. Ey CHP dikkat et! Biz bu kardeşlerimizi kovmadık. Ne dedik, 'Arzu eden gönüllülük esasına göre tekrar evine dönebilir'. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğün coşkusunu paylaşırken, dualarında bizi ve milletimizi de unutmuyor. Düne kadar bizi eleştirenler şimdi bize hak veriyor. Türkiye'yi yalnız kalmakla suçlayanlar şimdi bunun ne kadar değerli yalnızlık ikrar etmek zorunda kalıyor. Tarihin doğru tarafında biz yer aldık. Başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır. Dış politikada, ekonomide terörle mücadelede ve diğer kritik alanlarda inşallah, Allah'ın izniyle biz yine haklı çıkacağız. Doğru, haklı ve mazlumun yanında saf tuttukça Rabbim de milletimizin önünü açacaktır. Rabbim ne buyuruyor "Onlar her türlü hesabı yaparlar. Her türlü tuzağı kurarlar. Ama tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki, o da Allah'ın tuzağıdır. Geçici sıkıntılar olabilir. Kısa vadede bazı zorluklar olabilir. Sonuçta kazanan adalet, merhamet, insanlık, kardeşlik ve adam gibi adamlık olur. 13 yıllık zorlu bir mücadelenin ardından 61 yıllık Baas rejimi deviren Suriyeli kardeşlerimizin barışın, huzurun, istikrarın egemen olduğu Suriye'yi inşa edeceklerine yürekten inanıyorum. Suriye halkının yanında olmaya davam edeceğiz. Muhalefetin çapını görmek için Suriye'deki gelişmelere bakmak bile yeterlidir. Bunların dış politikaya dair hiçbir fikirlerinin olmadığını son 2 haftadır süreçte tekrar gördük. Bölgemizde olup bitenleri takip dahi etmiyorlar. Belediyelerdeki rant kavgasına kendilerini öyle kaptırmışlar ki, kıyamet kopsa umurlarında olmaz. Zalim Esed'in kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefet lideri devrik liderle görüşme çağrısı yapıyor. Esed'in kendisinin bile itibar etmediği af çağrılarına güven duyulmasını söylüyor. Baas rejimi devrileli neredeyse 2 hafta oldu. CHP'den tutarlı, mantıklı, makul hiçbir açıklama gelmedi. CHP yönetimi Şam'daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu hala atlatamadı.   Eline mikrofon alan herkes bu konuda konuşuyor. Sayın Özel'in ne dediği zaten belli değil. Kulağına ne fısıldanırsa, aklına ne gelirse önüne ne konursa onu yorum diye paylaşıyor. Etrafında bu konuda akıl verecek yetkin bir isim de yok anlaşılan. CHP'de genel başkanlar değişse de işbilmezlik, beceriksizlik cehalet CHP geleneği olarak varlığını aynı şekilde devam ettiriyor. Gördüğümüz kadarıyla CHP seçmeni Bay Kemal'i arar hale geldi. Önümüzdeki dönemde bunların cilaları daha fazla dökülecek. Yaşanan her olayda foyaları biraz daha ortaya çıkacak. Bunların bırakın ülkeyi yönetmeyi belediyeyi dahi yönetecek kalibrede olmadıkları daha iyi anlaşılacak. Mardin'den bugüne kadar yolumuzu kesmedik. Hizmetlerimizi, eserlerimizi de asla kesmedik. Son 22 yılda Mardin'e güncellenmiş değerle toplam 480 milyar liralık yatırım yaptık. Adalette 4,5 milyar, eğitimde 28 milyar, gençlik ve sporda 2 milyar, sosyal yardımlarda 103 milyar lira, sağlıkta 8 milyar lira. Şehir hastanesi yüzde 40'ın üzerine çıktı. İnşallah onu da bitireceğiz. 57 adet spor tesisi kazandırdık. 1500 seyircili Midyat spor salonumuzun proje çalışması sürüyor. 4 sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor. TOKİ vasıtasıyla 10 bin 361 konutu tamamlayıp teslim ettik. 716 konutun yapımını sürdürüyoruz. 7 millet bahçesinden 4'ünü tamamladık. Nusaybin millet bahçesinin yapımı, diğer ikisinin ise yer seçimi proje çalışması devam ediyor. Bölünmüş yol mesafesine 257 km. ilave yaparak toplamda 286 km.'ye çıkardık. Şanlıurfa-Mardin Hızlı Tren etüd projesinde sona geldik. Çift hatlı, elektrikli olarak planladığımız Nusaybin-Cizre-Silopi yeni demiryolu projemizdir. İnşallah seneye harekete geçiyoruz. Mardin lojistik merkezimizin birinci etabını tamamlayıp faal hale getirdik. Mardin Havalimanı'na yıllık 3 milyon yolcu kapatiseli yeni terminal binası inşa ettik. Veysel Eroğlu Ilısu Barajı ve hidroelektrik santrali bölgenin kaderini değiştirecek nitelikte proje oldu. İçme suyu, sulama tesisleri, dere ıslahları gölet gibi alanlarda 56 adet tesisi şehrimize kazandırdık. 23 yatırımımıza dair çalışmalarımız devam ediyor. Bundan sonra da aşkla Mardin'e hizmet edeceğiz. Rabbim yolunuzu, bahtımızı açık etsin diyorum."   Hibya Haber Ajansı
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.