Dünyanın dört bir yanından hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gelen milyonlarca hacı adayı Arafat’ta vakfeye durdu. Gözyaşları arasında Allahü teâlâya yalvaran Müslümanlar günahlarının affı ve Gazze’deki soykırımın durması, İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşının dinmesi için dua ve niyazda bulundu.

Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi’nin de okunduğu Arafat vakfesinde aşırı sıcağa rağmen içi aşkla dolan yüz binlerce kişi Cebel-i Rahme’ye tırmanıp burada da dua etti.

Dağın zirvesinde bulunan Hazreti Âdem ile Hazreti Havva’nın buluşup affedildiği noktaya yoğunluk nedeniyle merdivenlerden ulaşamayan Müslümanlar kayalıklardan tırmanarak çıktı. Duygusal anların yaşandığı Arafat’ta dili, ülkesi ve rengi ayrı olmasına rağmen herkes aynı duygu ve düşüncelerle Rabb’ine yönelip niyazda bulundu.

Her ülkeye ayrılan çadır ve bölümlerde olduğu gibi, Türkiye’den gelen yaklaşık 86 bin Türk hacı adayına ayrılan bölümde de çeşitli programlar düzenlendi. “Lebbeyk” nidalarıyla başlayan programda hatim okunup salat-ü selamlar getirildi. 

Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Türk hacı adaylarına vakfe duası yaptırdı. Hep bir ağızdan yapılan vakfe duasının ardından bütün Müslümanlar beraber hac yaptığı kardeşleri ile kucaklaşıp helalleştiğinde duygusal anlar yaşandı. Arafat’ta güneşin batmasıyla birlikte Müzdelife’ye hareket eden milyonlar burada Akşam ve yatsı namazlarını cemetti. Müzdelife vakfesinin yaptıktan sonra Minâ’ya hareket eden hacı adayları büyük şeytanı taşladıktan sonra kurbanları kesti, tıraş olup ihramdan çıktı. Ardından Ziyaret tavafını yaparak hacı olma şerefine ulaştı.

Hava sıcaklığının 45 dereceyi aştığı Arafat bölgesinde büyük yoğunluk yaşanırken Suudi yönetimi hac vizesi olmayanları ise Kâbe ve Arafat’a sokmadı. Kasap gibi hizmetli olarak gelenlere Arafat’a çıkmak için otobüs verilmeyince birçok kişi hacı olamadı.